FARKLI BİR
BEYİN YAPISI: PSİKOPATLAR
Günümüzde birçok kişi
psikopatoloji ile ilgili bilgisi olsun ya da olmasın suç işleyen, sosyal
normların dışına çıkan kişiler için psikopat kelimesini kullanmaktadır. Peki,
aslında biz kimlere psikopat (antisosyal kişilik bozukluğu) diyoruz, bunun tanı
kriterleri nelerdir, bu davranışlar neden kaynaklanır bu yazımda bunları
anlatacağım.
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bir birey:
-Yasalara uymaz,
-Sık sık yalan söyleyip çıkar ya da zevk için başkalarını
kandırır, dolandırır,
-Dürtüseldir (davranışlarının sonucunu düşünmez ve
davranışlarını kontrol etmekte zorlanır),
-Saldırganlık davranışı gösterebilir,
-Kendisinin veya bir başkasının güvenliğini umursamadan
hareket eder,
-Üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmez,
-En belirgin özelliklerinden biri de vicdan azabı
çekmemesidir.
Bir bireye
antisosyal kişilik bozukluğu tanısının konabilmesi için en az 18 yaşında
olmalıdır. Yukarıda saydığım tanı kriterleri bireye antisosyal kişilik bozukluğu
tanısı koymak için gereklidir.
Antisosyal
kişilik bozukluğu olan bireylerin beyin yapılarında farklılık olduğu
bulunmuştur. Bu farklılıkları incelemek için beyin yapısından bahsedeceğim. Beyin
yarım küreleri parietal, oksipital, temporal ve frontal lob olmak üzere dört
loba ayrılır. Bizim için burada önemli olan özellikle frontal lobdur. Frontal
lob evrimin tamamlanmadığı tek bölgedir ve kişiliğimizin önemli bir kısmı bu
lobda yer alır. Frontal lobun başlıca görevleri; belirli vücut bölgelerinin
hareketinin istemli kontrolünden, (sol frontal bölgedeki Broca alanı ile)
konuşmayı sağlayan hareket planlamalarından, (ön tarafta bulunan prefrontal
korteks ile) karmaşık davranış planlamalarından ve duygusal olaylarda rol
oynamaktır. Yapılan araştırmalarda psikopatların bu loblarında yıpranma olduğu
tespit edilmiştir. Psikopatların davranış sorunlarının bu lobdaki yıpranma ile
ilgili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca psikopatlar kelimeleri tuhaf şekillerde
bir araya getirirler. Normal insanlarda dil merkezi ağırlıkla yukarıda
söylediğim Broca alanıdır yani sol tarafta bulunur ancak psikopatların dil
merkezlerinin her iki yarım kürede de bulunduğuna dair deliller bulunmaktadır.
Bu farklılık kelimeleri kullanmalarındaki tuhaflıkla ilişkilendirilmektedir.
Frontal lobda
yıpranma olduğunu söylemiştim ancak beyin yapılarındaki farklılık sadece
bununla sınırlı değildir. Limbik sistem; hipokampüs, amigdala, ön talamik
çekirdekler ve limbik zarını içeren duygularla ilişkili bir yapıdır. Burada
bizi ilgilendiren kısım amigdaladır. Amigdala orta şakak lobun (medial temporal
lob) derininde bulunan badem şekilli bir çekirdek grubudur ve duyguların
kontrolünde rol oynar. Ayrıca korku tepkilerinde, duygusal anıların
oluşturulması ve depolanmasında da rol oynar. Yapılan çalışmalarda amigdala
lezyonlarının(hasar) hayvanlarda şiddet davranışlarına neden olan yapıları
uyarırken, cinsiyet ayrıştırmasında sorun yaşadığı ve zarar verme konusunda
saldırganlığını düşürdüğü ortaya çıkmıştır.
Antisosyal kişilik
bozukluğu olan bireylerin amigdalalarında küçülme olduğu görülmüştür. Amigdala
küçülmesi sonucu olumsuz yüz ifadelerini tanıyamama durumu ortaya çıkmıştır. Bu
da antisosyal kişilik bozukluğu bulunan bireylerin empati yeteneğinden yoksun
olma sebebi olarak düşünülmektedir. Tanı kriterleri arasında vicdan azabı
çekmediklerini söylemiştim. Bu karşıdaki kişinin yüz ifadesi ne kadar kötü
olursa olsun değişmemektedir. Çünkü dediğim gibi olumsuz yüz ifadelerini
tanımada zorluk çekerler.
Beyin yapısı ile
ilgili olarak son olarak bir enzimden bahsetmek istiyorum. MAO (monoamin
oksidaz) enzimi erkeklerde şiddet davranışı ile ilgili bir enzimdir.
Sinirlendiğimizde artan nörotransmiterleri yıkan enzim olarak bilinmektedir.
Ancak özellikle antisosyal kişilik bozukluğu olan kişilerde bu enzimin düşük
seviyede olduğu gözlemlenmiştir bu çocukluğunda kötü muamele göre bireyler için
de geçerlidir.
Antisosyal kişilik
bozukluğu olanlarla yapılan bir çalışmada normal insanların ‘’ölüm’’, ‘’tecavüz’’
gibi kelimelere diğer kelimelerden daha hızlı tepki verdiği görülürken
psikopatların beyinlerinin bu ayrımı yapamadığı görülmüştür.
Antisosyal
kişilik bozukluğunun kalıtımdan da çevre şartlarında da etkilendiği
bilinmektedir. Bu yüzden genlerinde bu hastalık olan bireylerin sağlıklı çevre
koşullarında antisosyal eğilimler göstermediği bilinirken genlerinde bu
hastalık olmadığı halde travmatik yaşantılar sonucu antisosyal eğilimler
gösterdiği bilinmektedir.
Kaynakça:
Barnes, J. (2014) Temel Biyolojik Psikoloji. Ahmet Altındağ (Çev.Edt.) Ankara: Nobel
Daynes, K. , Fellowes, J. (2015) Hayatımızdaki Psikopatlar. İstanbul: NTV
Gerrig, R.J, Zimbardo P.G. (2016) Psikolojiye Giriş psikoloji ve Yaşam. Gamze Sart (Çev.Edt.) Ankara: Nobel
Daynes, K. , Fellowes, J. (2015) Hayatımızdaki Psikopatlar. İstanbul: NTV
Gerrig, R.J, Zimbardo P.G. (2016) Psikolojiye Giriş psikoloji ve Yaşam. Gamze Sart (Çev.Edt.) Ankara: Nobel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder