TEK HÜCREDEN
KOMPLİKE BİR BEYNE: EVRİM
Bu yazımda size 10 başlıkta evrimi
anlatacağım.
1-En temelden: Canlı Nedir?
Eğer bir araya
toplanmış olan molekül yığınları çevreden enerji yakalayabiliyor, bu enerjiyi
kendini replike etmek için yani kendi benzerini yapmak için kullanabiliyor ve
bu sayede gelişip çoğabiliyorsa, bu molekül yığınının canlı olduğu kabul
edilir. Hayatın varlığına işaret eden karbon birikintileri yaklaşık 3 milyar
800 milyon yıl yaşındaki kayaçlarda bulunmaktadır ancak yeryüzündeki hayatın en
eski kanıtı 3 buçuk milyar yıl öncesine tarihlenmiş bakteri benzeri
mikrofosillerin oluşturduğu tabakalı yapıya sahip tepecik şeklindeki
‘’stromatolitler’dir.
2-Evrim Nedir?
Evrim sözlük anlamı
itibariyle birdenbire olmayan, zaman içinde ve doğal biçimde, kendiliğinden ve
sürekli olarak, evre evre olan gelişim, ağır ağır ve kendiliğinden olan
niteliksel ve niceliksel değişme sürecidir. Burada dikkat etmemiz gereken nokta
değişimin çok uzun zaman aldığıdır. Yani bir insan hayatında gözle görülen bir
değişim olmadığı için evrimin olmadığı düşüncesi oldukça temelsizdir. Evrim
fikri bize yaşayan tür çeşitliliğini ve bu türlerin ortamlara böylesine iyi
uyarlanmış olmalarını sağlayan özellikleri doğaüstü herhangi bir etkiye
başvurmadan açıklayabilecek bir doğal süreçler kümesi sunar. Evrim 2 türlüdür:
Mikroevrim ve makroevrim. Makroevrim büyük ölçüde değişimi ifade eder buna en
güzel örnek dinozorların kitlesel yok oluşudur. Mikroevrim ise tür içerisindeki
değişim sürecidir. Buna örnek olarak da artık kullanılmadıkları için yok olan
kemikleri verebiliriz.
3-İspat, Teori ve Evrim
Bugün evrimle veya
bilimin temel nitelikleri ile ilgili bilgi sahibi olmayan kişiler sık sık
evrimin neden teori olduğu, ispatlandıysa yasa olması gerektiğini herhangi bir
argümana dayanmadan ileri sürmektedirler. Bunun için gelin teori ve yasanın ne
olduklarına bakalım.
Bilimsel teoriler ortaya atılan hipotezlerin doğrulanmasında
kullanılır ve oldukça sağlam delillerle test edilir. Yasa ise bilimsel bir
gerçekliği içeriğini anlatmadan ortaya koyar. Örneğin suyun sabit atmosfer
basıncında 100 santigrat derecede kaynadığı gerçeği bir yasadır ancak bu neden
bu sıcaklıkta kaynadığını açıklamaz bu yüzden teorilere ihtiyaç duyarız. Yasalarda
değişmezlik ilkesi vardır yani bir yasaya ekleme çıkarma yapamazsınız. Ancak
teorilere kanıtlar ışığında ekleme çıkarma yapabilirsiniz. Evrim gibi bir
bilimsel realiteyi göz önüne aldığımızda da bugün bile ekleme çıkarma yapma
ihtiyacı duyuyoruz. Bu yüzden evrim bir teoridir. Ayrıca ispat konusuna gelecek
olursak ispat matematikçilerin işidir. Bilim insanlarının yapabileceklerinin en
iyisi, olguların aksini ispatlamakta başarısız olmaktır. Evrim içinde sık sık
gündeme gelen ara geçiş formlarının olmadığı iddiası oldukça asılsızdır. Bugün
çeşitli müzelerde hatta internet veri tabanı wikipedia da bile ara geçiş
formları bulunmaktadır.
4-Darwin’in Katkıları
Evrim aslında Antik Yunan’dan bu
yana üzerinde akıl yürütülen bir konudur. Hatta sudan karaya geçiş fikri dahi
aynı dönemin filozoflarının eseridir. Evrim gerçekliğinin iki önemli kurucusu
vardır: Darwin ve Wallace. Darwin 1859’da Türlerin Kökeni kitabında iki önemli
tez ileri sürmüştür. Bunlardan ilki soyu tükenmiş ya da yaşayan bütün türlerin
birkaç orijinal hayat formunun soyundan geldiği (örneğin insan ve şempanze
genlerinin yüzde 99’u ortaktır ki ortak atamız 6 milyon yıl öncesine kadar
dayanır) tezidir ki tüm canlı organizmalara bakıldığında genetik kodda çok az
farklılık görülmektedir ve bu da Yerküre ’deki tüm yaşamın ortak bir ataya
dayandığına işaret eder. İkincisi de popülasyonda meydana gelen bir varyasyonun onu taşıyan birey için yarar sağlaması
durumunda, söz konusu bireylerin hayat mücadelesinde daha avantajlı korunma
şansını elde edeceklerini ve bu bireylerin meydana getireceği yeni nesillerin
de diğer bireylere göre daha avantajlı olduğu tezidir biz buna doğal seleksiyon
ya da doğal seçilim diyoruz. Darwin’in evrim çalışmasına en önemli katkısı,
doğal seleksiyonu popülasyonun farklılaşmasına ve sonunda farklı türlere
ayrışmasına neden olan bir mekanizma olarak tanımlamasıdır.
5- Bir Doğa Harikası
ve Evrimin En Temel Mekanizması: Doğal Seçilim
Evrim doğal seçilim yoluyla işler ve doğal seçilim de en
uygun olanın ayrışarak hayatta kalması anlamına gelir. Seçilim temel birimi
kalıtımın temel birimi olan genlerdir. Genler protein sentezini kontrol ederek
çalışırlar ve yararlılıklarına göre seçilirler. Bu yüzden bir genin nihai amacı
gelecek nesillere aktarım yapıp hayatta kalmaktır. Genlerin aktarımı bir nevi
bayrak yarışına benzetilebilir. Tekrar doğal seçilime dönecek olursak doğal
seçilim asla durmaz ve geleceği de ön görmemektedir sadece doğal şartlar
altında olumlu olan varyantlar biriktirir. Başlıca rollerinden biri de
bireylerin proteinlerinin ve diğer enzimlerinin iyi çalışmasını sağlamaktır.
Popülasyon
bileşiminde değişim mutasyon, doğal seçilim ve genetik sürüklenme sürecinin
etkileridir. Ancak doğal seçilim zararlı mutasyonları en kısa zamanda
cezalandırıp gelecek nesillere aktarılmasına engel olur bu yüzden doğal seçilim
bir doğa harikasıdır. Popülasyon bileşimindeki değişimde genetik sürüklenmeden
bahsetmiştim; genetik sürüklenme, seçilimin olmaması durumunda yeni
popülasyonun genlerinin, ebeveyn popülasyonun genlerinin rastgele bir
örneklemesinin olmasıdır.

6- İnsanın Doğaya
Müdahalesi: Doğal Seçilime Karşı Yapay Seçilim
Yapay seçilim
istenen özellikleri taşıyan hayvan ve bitkilerle yapılan seçici üretimdir.
Yapay seçilimin başarılı olabilmesinin sebebi, popülasyonlar ve türler içindeki
kalıtımsal varyasyon görülmesidir. Yapay seçilimin en güzel örneği de
köpeklerdir. Köpeklerin ortak atası kurtlardır. Tüm köpek soyları da değişikliğe
uğramış kurtlardır. İnsanlar vasıtasıyla ve yapay seçilim yoluyla günümüzde çok
farklı boyuta ve görünüşlere ayrılmışlardır. Yapay seçilime örnek olarak
lahanayı da verebiliriz.
7- Homo sapiens ve
Algoritma
Homo sapiens zeki
insan demektir. Bugün yaşayan insan türü sapiens, cinsi Homo ve oymağı da
Hominin’dir. Bizim geçmişimiz bugün bilinen kanıtlarla yaklaşık 300 bin yıldır.
Ancak bilinen tek Homo cinsi biz değiliz. Homo erectus, Homo habilis, Neandertal
gibi cinsler de vardır.
Doğal seçilim tutku
ve tiksinmeyi, üreme şanslarını hızla değerlendiren algoritmalar
geliştirmiştir. Yani tutku ve tiksinme üreme için temel bir mekanizma olarak
işler. İnsan da bir algoritmadır. Yalnızca ihtimalleri doğru hesaplayabilen
hayvanlar gelecek nesillere genlerini aktarabilirler. İnsanda sol beyin
algoritmalar üretir bu yüzden de genlerimizi gelecek nesillere aktarma
konusunda oldukça başarılıyız.
8- İnsan ve Maymun
Richard Dawkins’in de dediği gibi ‘’tarih
inkârcıları’’nın sık sık insan maymundan geldiyse şimdiki maymunlar neden insan
olmuyor gibi hiçbir altyapıya dayanmayan ve öylesine ileri sürülmüş boş
fikirleri vardır. Darwin insanların maymunlardan geldiğini iddia etmemektedir.
İnsan ve maymunların ortak bir atası vardır ve bu yaklaşık 6 milyon yıl
öncesine kadar gider. Zaten daha önce de söylediğim gibi kuzenlerimiz olan
şempanzelerle yüzde 99 gen ortaklığımız vardır. Bir başka ortaklık da Darwin’in
İnsanın Türeyişi kitabında söylediği gibi maymunların da bulaşmayan hastalıkların birçoğuna yakalanmaya bizim gibi
doğuştan yetenekli olduklarıdır.
9- Evrimin Kanıtları
Doğaya baktığımızda
(ön yargılı olmayan gözlerle) bile evrimin birçok kanıtını görebiliriz. Ancak
size birkaç spesifik örnek vermek istiyorum. İnsanda maymunlardaki kadar
belirgin olmasa da tüyler bulunur. Tüylerin doğada canlıyı olduğundan büyük
gösterip saldırıda göz korkutma gibi bir işlevi vardır. Ancak bizim günümüzde
böyle bir ihtiyacımız kalmamıştır. Çünkü bizler büyük şehirlerimizde son
teknolojili alarm ve kamera sistemlerimizle güvenlik içinde yaşıyoruz.
Tüylerimiz uzun zaman önce ölmüş atalarımızda işe yarayan bir şeylerin işlevsiz
kalıntılarıdır.
Bir diğer örnek ise
körelmiş gözlerdir. Karanlık ortamlarda yaşayan hayvanlarda (troglobit) artık
ihtiyaç duyulmayan ‘’körelmiş’’ gözler bulunur. Çünkü böyle hayvanların daha
güçlü farklı duyu organlarına ihtiyaçları bulunur.
Birçok evrim kanıtı
arasında ara geçiş formları vardır. Bir biyolog olmadığım için bunlara değinmem
gereksiz olacaktır ancak isteyenler için Archaeopteryx, Odontochelys
semitestacea, Tiktaalik Rosae örneklerini verebilirim.

10- Devam Eden Evrim
Değişen dünyada
evrim her zaman devam etmektedir ve devam da edecektir. Çünkü entropi hep
vardır. Canlılar da bu düzenden düzensizliğe çevreden yakaladıkları enerji ile
varyasyonel değişim meydana getirerek direnirler. Richard Dawkins genler için
bencildirler der çünkü tek amacı kendini ilerleyen zamanlarda devam
ettirmektir. Bunun da tek yolu çevreye maksimum uyumdur. Umarım aklınızdaki
soru işaretlerine cevap olabilecek bir yazı olmuştur, bilimin ışığı ile
kalmanız dileğiyle…
Kaynakça:
Bahçeci,Z.(2015) Evrim.
Ankara:Anı
Charlesworth, B., D. (2006) Evrim. Sinem Gül (Çev.) Dost Kitabevi
Dawkins, R. (2014) Gen
Bencildir. Tunç Tuncay Bilgin (Çev.) İstanbul:Kuzey Yayınları
Dawkins, R. (2014) Yeryüzündeki
En Büyük Gösteri. Polat Uygar ve Tunç Tuncay Bilgin (Çev.Edt.) İstanbul:Kuzey Yayınları
Darwin, C. (1978) İnsanın
Türeyişi. Önder Ünalan (Çev.) Onur Yayınları
Harari, Y.N.(2016) Hayvanlardan
Tanrılara-Sapiens. Ertuğrul Genç (Çev.) Kolektif Kitap
Harari, Y.N.(2016) Homo
Deus. Poyzan Nur Taneli (Çev.) Kolektif Kitap
Wood, B. (2015) İnsan
Evrimi. Nursu Örge (Çev.) Dost Kitabevi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder