Kolektif Bilinçdışının
Kaynağı Amigdala Olabilir mi? Bir Hipotez Üzerine

Jung’a göre bilinçdışı 2 katmanlıydı. Kişisel ve kolektif
bilinçdışı. Freud’un bilinçöncesi kavramı Jung’ta kişisel bilinçdışına tekabül
etmektedir. Yani bireyin o an farkında olmadığı ancak istediği anda bilince
getirdiği içeriktir. Kolektif (ortak) bilinçdışı ise eski atalarımızdan miras
aldığımız bilinçdışı özelliklerimizdir. Bunlar kişisel bilinçdışından çok daha
derinlerdedir. Bir diğer tanımla kolektif bilinçdışı insan ve insan öncesi
atalarımızdan kalıtsal yolla aktarılmış kuşaklarca devam eden ortak
deneyimlerin kaydıdır. Jung kolektif bilinçdışını oluşturan ögelere arketip
adını vermiştir. Başlıca arkaetipler; ben, persona, gölge, anima, animus, anne,
baba, yaşlı bilge adam, tanrıdır. Bu imgeler çerçevesinde tepkilerimizi
oluştururuz.
Jung’a göre kolektif bilinçdışının tezahür ettiği yerlerden
biri de rüyalardır. Jung’un rüya yorumunda rüyanın hangi katmandan geldiği
önemlidir. Derin katmanlardan gelen rüyalar kolektif bilinçdışı ile ilgili
olabilir. Jung’a göre üç-beş yaşlarında hatırlanabilen ilk rüyalar farklı
olarak zihin tarihinde de karşılaştığımız sembolik imgeler (arketipler)
içermektedir. Ayrıca rüyada deniz kolektif bilinçdışının sembolüdür. Yılansa
ilk insanın sembolüdür. Ancak rüyalarda önemli olan kişisel bilinçdışının
öncelikli olarak ele alınmasıdır aksi takdirde kolektif bilinçdışına çıkan kapı
açılmaz.
Şimdi ortak bağlama gelebiliriz. Duygusal anıların
amigdalada depolandığını biliyoruz. Bu noktada eski atalarımızın da duygusal
anılarının, yaşadıkları travmaların amigdala vasıtası ile bize geçmesi mümkün
görünüyor. Amigdalanın uyarana yaklaşma kaçınma tepkisini yönettiğini
söylemiştim, özellikle eski atalarımız (avcı-toplayıcı olanlar) daha önce
görmedikleri canlı ya da nesnelere yaklaşırken beynin bu bölümünü sıkça
kullanmışlardır. Amigdala ile ilişkilendiren anıların da bize kadar ulaşması
mümkün. Eğer rüyalarımızda kolektif bilinçdışının ürünleri mevcutsa bu
atalarımızın yaşadığı travmalarla ilişkili olabilir. Bunun için de yine
amigdala gerekir. Ayrıca son çalışmalardaki yeni üretilen beyin hücrelerinin
amigdaladan çıktığının tespit edilmesi bu hücrelerin bir kısmında atalarımızın
deneyimleri olabilir mi sorusunu akla getirmiyor değil.
Kaynakça
Barnes, J. (2014) Temel
Biyolojik Psikoloji. Ahmet Altındağ (Çev.Edt.) Ankara: Nobel
Burger J.M. (2016)
Kişilik. İnan Deniz Erguvan Sarıoğlu (Çev.) İstanbul: Kaknüs
Gerrig, R.J ve Zimbardo P.G. (2016) Psikolojiye Giriş Psikoloji ve Yaşam. Gamze Sart (Çev.Edt.)
Ankara: Nobel
İnanç, B.Y. , Yerlikaya, E.E.(2014) Kişilik Kuramları. Ankara:Pegem
Jung, C.G. (2015) Rüyalar.
Aylin Kayapalı (Çev.) İstanbul: Pinhan
http://www.bizsiziz.com/bilim-adamlari-yeni-beyin-hucrelerinin-duygusal-anilarin-islenmesi-icin-beynin-onemli-bir-bolgesi-olan-eriskin-amigdalada-uretildigini-kesfettiler/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder