DEHALARIN ANORMALLİKLERİ BÖLÜM 1: SIR ISAAC NEWTON
Hazırlayanlar: Nermin KILIÇ – Uğur Yiğit KARATAŞ
Modern bilim kendi kahramanlarını
yaratır. Her kahramanın yaşamı normal midir? Bazı kahramanlar yaratıcılıklarını
hayal dünyasından bazıları geçmiş yaşantısından ve bazıları ise-bugün ele
alacağımız gibi- anormalliklerinden almıştır. Bu kahramanların en büyüklerinden
biri de Newton’dur. Isaac Newton’a bu zamana kadar bipolar, otizm, şizofreni
gibi birçok teşhis konulmuştur.
Newton’un yaşam öyküsü de bilimsel yaratıcılık ve şizofreni
arasında bir ilişki olabileceğini düşündürüyor. Sir Isaac Newton bir İngiliz
bilim insanıydı. Fizik, matematik, optik ve doğa felsefenin gelişimine yaptığı
katkılardan dolayı dikkati çekmektedir. Bilim kariyerinin yanı sıra, bir
ilahiyatçıydı. Yaşayan en etkili insanlardan biri olarak kabul edildi. Newton’un
doğduğu yıl aynı zamanda Galileo’nun öldüğü yıldı.

Newton’un günümüz tanı
kategorilerine göre bipolar bozukluk ve dönem dönem depresyon belirtileri de
gösterdiği düşünülmektedir. Mani dönemlerinde yemek yemeyi unutacak kadar
çalışır depresyonda iken çalışmalardan çekilirdi. Ayrıca kendisi hiç evlenmedi.
Tarihsel kayıtlar, ünlü bilim
insanı Sir Isaac Newton'un, 1693 yılında paranoid sanrılar, 51 yaşında da uykusuzluk,
sinirlilik ve iştahsızlık ile karakterize edilen psikoz episodu geçirdiğini öne
sürmektedir. Yakın arkadaşları ve meslektaşlarıyla bağlarını kestiği
bilinmektedir. Robert Hooke gibi çeşitli insanlara yazdığı mektuplarda psikotik
dönem boyunca başkaları tarafından rahatsız edildiği saplantılarıyla
boğuşmuştur. Bu bir kaç mektubun
içerisinde hiç gerçekleşmemiş konuşmalar için çeşitli suçlamalar ve göndermeler
yapmıştır. Örneğin, 13 Eylül 1693'te arkadaşı ve meslektaşı Samuel Pepys'e bir
yazdığı mektup şu şekildedir:
“Efendim, Bay
Millington'ın mesajınızı vermesinden bir süre sonra, bir dahaki sefere
Londra'ya gittiğimde seni görmek için bastım. Ben yanıldım; ama benim basımını
kabul etmeden önce, benim yaptığım şeyi düşünmeden önce, içimde olduğum
içgüdümden çok rahatsız olduğum için ve bu on iki ayda ne yedim, ne de iyi
uyumadım. Seninle tanıştım, ve seni ve arkadaşlarımın geri kalanını görüyorum.”
Pepys, Newton'un aldattığı
suçlamaların masumdu ve mektubuyla sarsıldı. Dahası, Newton’un Pepys ile
yaptığı söyleşi, hiç bir zaman gerçekleşmedi
Birçok insanın veya bilim insanının
da yaşadığı bu belirtiler onun başarılarına engel olmayıp yer yer üretkenliğini
arttırmıştır. Yaşadığı tüm zorlukların yanında biz bugün onu bilim dallarına ve
matematiğe yaptığı katkılarla biliyoruz. Newton dünya tarihinde insanların Dünya’ya
ve Evren’e bakış açısını değiştiren büyük dâhilerden biridir.
‘’Dünyaya nasıl göründüğümü
bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun
kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu
bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.’’ Sir Isaac Newton
Kaynakça
Andrade, C. (1964) Sir Isaac Newton hayatı ve eserleri.
Avni Yakalıoğlu (Çev.) Ankara: M.E.B.
Andreasen, N. C., & Güney, K. (2009). Yaratıcı
beyin: dehanın nörobilimi. Arkadaş Yayınevi.
Jeste, D. V., Harless, K. A., & Palmer, B. W. (2000).
Chronic Late-Onset Schizophrenia-Like Psychosis That Remitted: Revisiting
Newton’s Psychosis?. American Journal of Psychiatry, 157(3),
444-449.
Ronan, C.A. (2003) Bilim tarihi. Ekmeleddin İhsanoğlu, Feza
Günergün (Çev.) Ankara: TÜBİTAK
Rossi, P. (2009) Modern bilimin doğuşu. Neşenur Dominiç
(Çev.) İstanbul: Literatür
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder