7 Haziran 2018 Perşembe


DEHALARIN ANORMALLİKLERİ BÖLÜM 1: SIR ISAAC NEWTON


Hazırlayanlar: Nermin KILIÇ – Uğur Yiğit KARATAŞ

Modern bilim kendi kahramanlarını yaratır. Her kahramanın yaşamı normal midir? Bazı kahramanlar yaratıcılıklarını hayal dünyasından bazıları geçmiş yaşantısından ve bazıları ise-bugün ele alacağımız gibi- anormalliklerinden almıştır. Bu kahramanların en büyüklerinden biri de Newton’dur. Isaac Newton’a bu zamana kadar bipolar, otizm, şizofreni gibi birçok teşhis konulmuştur.

Newton’un yaşam öyküsü de bilimsel yaratıcılık ve şizofreni arasında bir ilişki olabileceğini düşündürüyor. Sir Isaac Newton bir İngiliz bilim insanıydı. Fizik, matematik, optik ve doğa felsefenin gelişimine yaptığı katkılardan dolayı dikkati çekmektedir. Bilim kariyerinin yanı sıra, bir ilahiyatçıydı. Yaşayan en etkili insanlardan biri olarak kabul edildi. Newton’un doğduğu yıl aynı zamanda Galileo’nun öldüğü yıldı.

newton ile ilgili görsel sonucuNewton’un annesi Newton için doğduğu zaman bir su maşrapasına sığacak kadar küçük olduğunu söylermiş. Ayrıca o kadar zayıfmış ki, başı dik dursun diye boynunun etrafına destek gibi bir şeyler koyarlarmış. Newton’un babası oğlu henüz doğmadan ölmüştü. Annesi sonradan başka biri ile evlenmişse de bu kişi de Newton daha Grantham okulunda iken öldü yani Newton babasız büyüdü. Newton annesine her vakit çok bağlıydı, annesi ölüm döşeğindeyken ilaçlarını o verdi, bakımını o üstlendi. Çocukluğunu yalnız geçirdi, diğer çocuklarla oynamak yerine makinelerle oynadı ve kendi kendine icatlar yaptı.

newton ile ilgili görsel sonucuNewton 1665’te doğduğu eve gitti ve 2 yıl orada kaldı. 1665-1667 yılları arasındaki bu çiftlik hayatı Newton’a ününü sağlayacak çalışmaların temeliydi. Çiftlik evinde tek başına derin düşüncelere dalıp bütün gün çalışıyordu. Kendisi de o yıllar için ‘’ O sıralarda icad için en elverişli yaşta idim. Matematik ve felsefe ile hiçbir zaman o vakit ki kadar zihnimi yormadım’’ cümlelerini sarf etti.

Newton’un günümüz tanı kategorilerine göre bipolar bozukluk ve dönem dönem depresyon belirtileri de gösterdiği düşünülmektedir. Mani dönemlerinde yemek yemeyi unutacak kadar çalışır depresyonda iken çalışmalardan çekilirdi. Ayrıca kendisi hiç evlenmedi.

Tarihsel kayıtlar, ünlü bilim insanı Sir Isaac Newton'un, 1693 yılında paranoid sanrılar, 51 yaşında da uykusuzluk, sinirlilik ve iştahsızlık ile karakterize edilen psikoz episodu geçirdiğini öne sürmektedir. Yakın arkadaşları ve meslektaşlarıyla bağlarını kestiği bilinmektedir. Robert Hooke gibi çeşitli insanlara yazdığı mektuplarda psikotik dönem boyunca başkaları tarafından rahatsız edildiği saplantılarıyla boğuşmuştur.  Bu bir kaç mektubun içerisinde hiç gerçekleşmemiş konuşmalar için çeşitli suçlamalar ve göndermeler yapmıştır. Örneğin, 13 Eylül 1693'te arkadaşı ve meslektaşı Samuel Pepys'e bir yazdığı mektup şu şekildedir:

“Efendim, Bay Millington'ın mesajınızı vermesinden bir süre sonra, bir dahaki sefere Londra'ya gittiğimde seni görmek için bastım. Ben yanıldım; ama benim basımını kabul etmeden önce, benim yaptığım şeyi düşünmeden önce, içimde olduğum içgüdümden çok rahatsız olduğum için ve bu on iki ayda ne yedim, ne de iyi uyumadım. Seninle tanıştım, ve seni ve arkadaşlarımın geri kalanını görüyorum.”

Pepys, Newton'un aldattığı suçlamaların masumdu ve mektubuyla sarsıldı. Dahası, Newton’un Pepys ile yaptığı söyleşi, hiç bir zaman gerçekleşmedi

Birçok insanın veya bilim insanının da yaşadığı bu belirtiler onun başarılarına engel olmayıp yer yer üretkenliğini arttırmıştır. Yaşadığı tüm zorlukların yanında biz bugün onu bilim dallarına ve matematiğe yaptığı katkılarla biliyoruz. Newton dünya tarihinde insanların Dünya’ya ve Evren’e bakış açısını değiştiren büyük dâhilerden biridir.

‘’Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum; ama ben kendimi, henüz keşfedilmemiş gerçeklerle dolu bir okyanusun kıyısında oynayan, düzgün bir çakıl taşı ya da güzel bir deniz kabuğu bulduğunda sevinen bir çocuk gibi görüyorum.’’ Sir Isaac Newton

Kaynakça
Andrade, C. (1964) Sir Isaac Newton hayatı ve eserleri. Avni Yakalıoğlu  (Çev.) Ankara: M.E.B.

Andreasen, N. C., & Güney, K. (2009). Yaratıcı beyin: dehanın nörobilimi. Arkadaş Yayınevi.

Jeste, D. V., Harless, K. A., & Palmer, B. W. (2000). Chronic Late-Onset Schizophrenia-Like Psychosis That Remitted: Revisiting Newton’s Psychosis?. American Journal of Psychiatry157(3), 444-449.

Ronan, C.A. (2003) Bilim tarihi. Ekmeleddin İhsanoğlu, Feza Günergün (Çev.) Ankara: TÜBİTAK

Rossi, P. (2009) Modern bilimin doğuşu. Neşenur Dominiç (Çev.) İstanbul: Literatür


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder