29 Temmuz 2018 Pazar


TEKRARLAYAN BİR BUHRAN: YAPILAN ÇALIŞMALAR IŞIĞINDA OBSESİF-KOMPULSİF BOZUKLUK

-Eyvah!!! Kapıyı kilitledim mi?
-Ya ocağın altını açık unuttuysam?
-Elim hala kirli olabilir iyisi mi bir kez daha yıkayayım…

Bunlar günlük hayatta hemen hepimizin bazen aklımızdan geçen cümlelerdir. Ancak eğer bu cümleler günlük hayatımızı sürdürmemizi engelliyorsa o zaman Obsesif-Kompulsif bozukluk dediğimiz diğer adı da takıntı-zorlantı bozukluğu olan bir bozukluk olma ihtimali vardır. Bu yazımda sizlere OKB ve bazı çalışmalardan bahsedeceğim.

DSM-5’e göre OKB tanılama kriterleri şu şekildedir:

A. Obsesyonlar, kompulsiyonlar ya da her ikisinin birlikte varlığı:
Obsesyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:
1) Bu bozukluk sırasında kimi zaman zorla ve istenmeden gelen ve çoğu kişide anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, dürtüler ya da düşlemler.
2) Kişi bu düşünceleri, dürtüleri ya da düşlemlerine önem vermemeye ya da bunları baskılamaya çalışır ya da başka bir düşünce ya da eylemle etkisizleştirmeye çalışır.

Kompulsiyonlar aşağıdakilerden (1) ve (2) ile tanımlanır:

1) Kişinin, obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulaması gereken kurallara göre yapmaktan kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar (örn. el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) ya da zihinsel eylemler (örn. dua etme, sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma)

2) Davranışlar ya da zihinsel eylemler, sıkıntıdan kurtulmaya ya da var olan sıkıntıyı azaltmaya ya da korku yaratan olay ya da durumdan korunmaya yöneliktir; ancak bu davranışlar ya da zihinsel eylemler ya etkisizleştirilmesi ya da korunulması tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedir.

B. Obsesyon ya da kompulsiyonlar belirgin bir sıkıntıya neden olur, zamanın boşa harcanmasına yol açar (günde 1 saatten daha fazla zaman alırlar) ya da kişinin olağan günlük işlerini, mesleki (ya da eğitimle ilgili) işlevselliğini ya da olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozar.

C. Bu bozukluk bir maddenin (örn. kötüye kullanılabilen bir ilaç ya da tedavide kullanılan bir ilaç) ya da genel tıbbi durumun doğrudan fizyolojik etkilerine bağlı değildir.

D. Başka bir eksen 1 bozukluğu varsa, obsesyon ya da kompulsiyonların içeriği bununla sınırlı değildir (örn. bir yeme bozukluğunun olması durumunda yemek konusu üzerinde düşünüp durma; trikotillomaninin olması durumunda saç çekme üzerinde durma; vücut dismorfik bozukluğunun olması durumunda dış görünümle aşırı ilgilenme; bir madde kullanım bozukluğunun olması durumunda ilaçlar üzerinde düşünüp durma; hipokondriyazisin olması durumunda ciddi bir hastalığı olduğu biçiminde düşünüp durma; bir parafilinin olması durumunda cinsel dürtüler ya da fanteziler üzerinde düşünüp durma ya da majör depresif bozukluk olması durumunda suçluluk üzerine geviş getirircesine düşünme).

Ayrıca aşağıdaki belirtiler ayrı değerlendirilir:

İç görüsü iyi: Kişi inanışlarının gerçek olmadığının farkındadır.
İç görüsü kötü: Kişi inanışlarının olasılıkla gerçek olduğunu düşünür.
 İç görüsü yok/sanrısal inanışlar: Kişi inanışlarının gerçek olduğuna kesin olarak inanmaktadır.
Tikle ilişkili: Kişinin o sırada ya da geçmişte bir tik bozukluğu öyküsü vardır.

OKB’nin tanılama kriterleri bu şekildedir. Şimdi de biraz nörolojik alt yapısını inceleyelim:

orbitofrontal korteks ile ilgili görsel sonucuOKB’de anteriyor singulat (daha çok dürtü kontrolü, karar ve duygular) ve orbitofrontal korteksin  (duygusal değerlerin temsili, karar verme süreci, beklentiler, beklenmedik durumlara uyum) yapısal ve işlevsel bozukluğu bilinmektedir. Bunun yanında dorsolateral prefrontal korteks (davranış düzenleme) veya orbitofrontal kortekse duyarlı nöropsikolojik testlerde bozukluklar saptanması, OKB’nin etiyopatogenezi (hastalığın gelişşimi ve seyri) ile yürütücü işlev bozuklukları ve OKB belirtilerinin ortaya çıkışının ilişkili olduğunu düşündürmektedir (Tanrıdağ, 2015).

Başlangıç Yaşı

Yapılan çalışmalarda farklı başlangıç yaşlarına rastlanmaktadır. Bir çalışmada ortalama başlangıç yaşı 21-25 olarak bulunmuş ve hastaların %25’inde semptomlar çocuklukta, %29’unda ergenlik döneminde görülmeye başlamaktadır. Bir başka çalışmada ise erkekler için 20, kadınlar için 19 yaş başlangıç yaşı olarak ortaya çıkmaktadır (Ceylan ve Yazan,2000) Yine bir başka çalışmada ise başlangıç yaşı 10 olarak bulunmuş, tanı almış yetişkinlerin 3’te biri ile yarısı arasındaki bir bölümünün çocukken bu tanıyı almış oldukları ortaya çıkmıştır (Ausitin ve Sciarra,2015)

Aşırı kendini kontrol ve mükemmeliyetçilik – OKB bağlantısı

JAMA Psychiatry dergisinde bu yıl yayınlanan bir çalışma kendini aşırı kontrol eden ve mükemmeliyetçilik eğilimi gösteren çocukların, genç yaşlarında OKB geliştirme olasılığının iki katı fazla olduğunu bildirmektedir. Araştırmacılar mükemmeliyetçi olarak rapor ettikleri çocukların daha küçük dorsal anterior singulat korteks hacmine sahip olduğunu ve beyinde OKB'ye bağlı bir alan olduğunu bildirdiler. Araştırmanın 292 çocukla yapılan ilk aşamasında araştırmacılar 4-5 yaş arasındaki çocuklara daire çizme görevi vermişler ve daire çizerken çocukları sık sık daha düzgün çizmeleri konusunda uyarmışlardır. Bu sırada bazı çocuklar mükemmeliyetçilik eğilimi gözlemlenmiştir. Deneyden 12 yıl sonra bu çocuklardan 35’i OKB geliştirmiş ve beyin taramaları yapılmaya devam edilmiştir. Sonuçta araştırmacılar, daire görevi sırasında mükemmeliyetçi gibi davrananların da daha önce yetişkinlerde OKB'ye bağlı olan, beyindeki anatomik bir yapı olan anterior singulat korteks olarak adlandırılan bölgenin daha küçük bir hacme sahip olduklarını bulmuşlardır (Kirsten vd.,2018)

Etiyoloji

OKB’deki değişimlerin %50’sinin seratonin etkinlik düzeyinde bir bozuklukla açıklanabildiği tahmin edilmektedir. Başka bir hipotez ise dopaminle ilgilidir. Vücuttaki dopamin seviyesini kontrol eden ilaçlar Tourette sendromuyla ilişkisi olduğu ileri sürülmektedir. Vücuttaki dopamin seviyesini kontrol eden ilaçlar Tourette sendromu ve OKB belirtileri ile ilişkisi olanları azaltmada etkili olmuştur (Ausitin ve Sciarra,2015).
Tedavi

OKB’nin tedavisinde günümüzde farklı yaklaşımlar kullanılmaktadır. Bu tedavilerde ve uzun süreli hedefler bulunmaktadır. Kısa süreli hedefler genellikle hastalığın doğasını, öyküsünü, varsa madde kullanımı ile ilişkisini belirlemek ve hastanın doğru olmayan inançlarına yönelmektir. Uzun süreli hedefler ise OKB’nin sıklık, süre ve şiddetini azaltmayı, davranış anlamında hastanın harcadığı zamanı azaltmayı, duygusal stresi çözmeyi, geçmiş yaşam olaylarına inmeyi ve hastanın yeni yaşama uyumunu sağlamasına yardımcı olmayı içerir (Jongsma,Peterson ve Bruce,2016).

Not: OKB’nin nörolojik alt yapısı kısmında beynin bazı bölümlerinden bahsettim. Beyin bilinen evrenin en karmaşık yapısıdır ve beyin hakkında şu an çok az şey biliyoruz. Bahsettiğim bölgeler (anteriyor singulat, orbitofrontal korteks, dorsolateral prefrontal korteks) hakkında verdiğim bilgiler çok genel olup beynin bağlamsal bütünsel çalıştığı bilinmektedir yani örneğin karar verme süreci beynin tek bir bölgesi ile ilişkili olmayıp beynin neredeyse tamamını ilgilendiren bir süreçtir. Yeni yapılan çalışmalar ışığında beyin hakkında bilgilerimiz neredeyse her geçen gün değişmektedir.

Bilgi güçtür, aynı zamanda huzursuzluk…

Kaynaklar ve İleri Okuma

Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı’ndan, çev. Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2013.

Austin, V.L., Sciarra, D.T. (2015) Çocuk ve ergenlerde duygusal ve davranışsal bozukluklar.
Mustafa Özekes (Çev.Edt) Ankara: Nobel

Ceylan, E.M., Yazan, B. (2000) Araştırma ve klinik uygulamada biyolojik psikiyatri 3.cilt anksiyete bozuklukları. İstanbul: Altan

Jongsma, A.E., Peterson, L.M., Bruce, T. (2016) Bütün ruh hastalıkları için yetişkin psikoterapisi tedavi planlayıcısı. Muzaffer Şahin (Çev.Edt.) Ankara: Nobel

Gilbert, K. E., Barclay, M. E., Tillman, R., Barch, D. M., & Luby, J. L. (2018). Associations of Observed Performance Monitoring During Preschool With Obsessive-Compulsive Disorder and Anterior Cingulate Cortex Volume Over 12 Years. JAMA psychiatry.

Tanrıdağ, O. (2015) Davranış nörolojisi. Ankara: Nobel


https://sinirbilim.org/orbitofrontal-korteks/ Erişim Tarihi: 26 Temmuz 2018


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder