7 Temmuz 2017 Cuma

Homo Sapiens ve Entropi
    
  Bu iki kavram birbirleriyle hayli uzak gibi görünse de bu yazımda aralarındaki ilişkiyi inceleyeceğim. İlk olarak entropiyi incelemek açısından termodinamik ile başlamak istiyorum. Termodinamiği genel olarak ifade edecek olursak enerji ve madde arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalı olduğunu söyleyebiliriz. Termodinamiğin 4 temel yasası bulunmaktadır. Bunlardan ilki sıfırıncı yasa olarak bilinen yasadır sıfırıncı yasa olmasının sebebi birinci ve ikinci yasaların bu yasadan önce bulunması ve sıranın bozulmak istenmemesidir. Sıfırıncı yasanın özeti şu şekildedir: Herhangi iki madde arasında ısı alışverişi yoksa bu iki madde dengededir. Termodinamiğin birinci yasası ise temel olarak enerjinin transferi sırasında korunduğunu söyler. İkinci yasa benim bu yazımı ilgilendirdiği için daha sonra bahsedeceğim. Üçüncü yasa temel olarak maddenin belirli sıcaklıkta sadece tek bir halde ya da durumda olabileceğini söyler.
    
  Gelelim ikinci yasaya. Termodinamiğin ikinci yasasına göre enerji akışı daima yüksek enerjiden düşük enerjiye doğrudur. Bunun bir başka noktası ise evrende her şeyin düzenden düzensizliğe doğru gittiğidir bu olaya entropi diyoruz. Bu yüzden düzenin en büyük kaynağı Big-Bang’dir. Büyük patlamadan bu yana evren düzensizliğe doğru gitmektedir. Buna psikolojiden bir örnek verecek olursak travmaya maruz kalan bir bireyin ruhsal dünyası düzenden düzensizliğe geçer ve enerji giderek düşer. Başka bir örnek verecek olursak, kemiğin kırılması da bir düzen halinden düzensizliğe doğru geçiştir.

  Şimdi diğer başlığımıza değinelim. Homo Sapiens zeki insan demektir. En son bulunan kemikler bilinenin aksine Homo Sapiens’in 300.000 yıl önce bile dünyada olduğunu gösteriyor. Evrimsel süreçte Homo Sapiens; Homo Erectus ve Neandartaller gibi diğer insan türlerini ortadan kaldırıp bugüne değin gelebildi. Genlerini de güçlü kaldığı için nesiller boyunca aktarmayı başardı. Çünkü evrimsel açıdan bakacak olursak bir türün başarısı dna kopyalarının sayısı ile ölçülür yani ne kadar çok kopya o kadar başarı. Mikro evrimsel açıdan yani tür içerisindeki değişim süreci içerisinde ruhsal anlamda bir entropiden söz edilebilir. Yani tür içinde de düzenden düzensizliğe geçiş mevcut. Ancak canlılar açık sistem oldukları için enerji alıp bu düzeni sağlamaya çalışmaktadırlar. Düzensizliğe bir karşı koyma da diyebiliriz. Nihayetinde ise düzensizlik meydana gelir.

  Evrende madde-enerji ilişkisi termodinamik yasaları ile açıklandığından ve insan da bir enerji olduğundan ruhsal enerjiye termodinamik yaklaşımıyla bakabiliriz. İnsan ruhunu da bir enerji olarak düşünürsek termodinamiğin 2. yasası gereği burada da bir düzensizliğe doğru gidişat olduğunu söyleyebilirim. Nesiller arası geçiş sürecinde ise ruh sağlığı olumsuz şekilde etkilenmektedir. Bu yüzden başta depresyon olmak üzere çeşitli ruhsal rahatsızlıklar giderek artmaktadır. Ancak bu bir anda görülebilecek bir şey değil ama bilimin de ilerlemesiyle araştırmalar da arttı. Aslında demek istediğim ruhsal düzensizlik gittikçe artıyor. Zaten entropi de bu şekilde genel düzensizlik birdenbire ortaya çıkmıyor. Filogenetik (evrimsel) geçiş sadece fiziksel durumumuzu etkilemiyor yani içsel olarak da değişme gösteriyoruz tabi bu yine dediğim gibi bir anda olabilecek bir şey değil ancak nesiller boyunca ruhsal entropi Homo Sapiens’i etkileyecek.

  Homo Sapiens’in devam eden evrim sürecinde ruhundaki düzensizliğin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Tabi burada çevresel koşulların da etkisi olacak şüphesiz.
KAYNAKÇA:
Bahçeci,Z.(2015) Evrim. Ankara:Anı
Harari, Y.N.(2016) Hayvanlardan Tanrılara-Sapiens. Ertuğrul Genç (Çev.) Kolektif Kitap


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder