14 Temmuz 2017 Cuma

KİŞİLİK VE İLK SINIFLANDIRMALAR
   
   Çevremizde bulunan her bireyin farklı türde davranışlar sergilediklerine tanık olmuşsunuzdur. Ya da her tanıdığımız insanda farklı özellikler olduğunu fark ederiz. İnsanlar yüzyıllar boyunca bu farklılığın sebeplerini merak etmişler ve insanları özelliklerine göre sınıflandırmaya çalışmışlardır. İşte üzerine onlarca farklı kuramın bulunduğu kişilik kavramı bu şekilde çok eski dönemlerden beri merak konusu olmuştur. Ben kişiliğin tanımı ile başlamak istiyorum.
  
  Aslında kişiliğin üzerinde uzlaşılan tek bir tanımı olmamasına rağmen literatürde bazı tanımlar mevcuttur. Kişilik, bireyin kendisinden kaynaklanan tutarlı davranış kalıpları ve kişilik içi süreçler olarak tanımlanabilir. Başka bir tanımsa şu şekildedir; bireyi diğerlerinden ayıran, bireye özgü, tutarlı ve yapılaşmış özellikler bütünüdür. Bir başka tanımı; farklı durumlar ve zamanlarda bireyin ayırt edici davranış düzenlerini etkileyen, karmaşık psikolojik nitelikler bütünüdür.
  
  Buradaki 3 tanımda da bazı kavramlar ön plana çıkmaktadır. Örneğin kişiliğin tutarlı bir yapı olması gerekir. Çünkü tutarlı davranış kalıplarının durum ya da zaman fark etmeksizin gözlemlenebilmesi gerekir. Bunun yanında kişilik dediğimizi yapının bireyi diğerlerinden ayırt edici olması gerekir, bireyin tutarlı davranış örüntüleri kendisine özgüdür. Aslında bu noktadan bakıldığında onlarca farklı kişilik kuramı olması gayet normaldir. Çünkü insan doğası oldukça komplike bir mefhumdur.
  
  Bugün en çok bilinen kişilik kuramları psikanalitik, biyolojik, bilişsel, davranışsal ve insancıl yaklaşımlardır. Bu yaklaşımlar da kendi içlerinde oldukça farklı görüşteki kuramcıları barındırırlar. Ancak kişilik türlerine ait teoriler bu kadar yeni değildir. Aslında özellikle Antik dönemde felsefenin sorgulama özelliği ile birlikte insan doğası üzerine de görüşler ortaya konmuştur.
   
  Ünlü Yunan tıp hekimi Hipokrat milattan önce yaklaşık 5.yüzyılda bedende dört temel salgı olduğunu ve bu salgıların bizim duygu ve davranışlarımız üzerinde oldukça etkili olduğunu öne sürmüştür. Ancak asıl sınıflandırma yine Yunanlı hekim Galen (Bergamalı Galen) kişinin bedeninde hangi salgı baskınsa kişiliğinin buna göre belirlendiğini ileri sürmüştür. Galen’e göre 4 temel davranış farklılığı mevcuttur: iyimser, sakin, sinirli ve melankolik. Eğer bir kişide kan baskınsa mizacının neşeli, hareketli; balgam baskınsa sakin, ilgisiz; kara safra baskınsa melankolik; iltihap mevcutsa sinirli, telaşlıdır. Bu teori ilklerden olması sebebiyle uzun süre geçerliliğini korumuştur. Ancak biz bugün bu sınıflandırmanın oldukça basit ve temel düzeyde olduğunu biliyoruz.
   
  İnsan doğasının oldukça komplike olduğunu söylemiştim. Bu yüzden kişilikle ilgili tek kuram kitabı ya da araştırma okumadan insan sarrafıyımdır diyen kişilere itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. İnsan beyni bilinen evrenin en karmaşık yapısıdır haliyle kişilik de beyinden ayrı düşünülemeyeceği için bu konuda daha çok araştırmalar yapılacak, çok teori ortaya atılacak gibi duruyor.
Kaynakça
Burger J.M. (2016) Kişilik. İnan Deniz Erguvan Sarıoğlu (Çev.) İstanbul: Kaknüs
İnanç, B.Y. , Yerlikaya, E.E.(2014) Kişilik Kuramları. Ankara:Pegem
Gerrig, R.J, Zimbardo P.G. (2016) Psikolojiye Giriş Psikoloji ve Yaşam. Gamze Sart (Çev.Edt.) Ankara: Nobel

Fordham, F. (2001) Jung Psikolojisinin Ana Hatları. Aslan Yalçıner (Çev.) İstanbul: Say

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder