KİŞİLİK
VE İLK SINIFLANDIRMALAR
Çevremizde bulunan
her bireyin farklı türde davranışlar sergilediklerine tanık olmuşsunuzdur. Ya
da her tanıdığımız insanda farklı özellikler olduğunu fark ederiz. İnsanlar
yüzyıllar boyunca bu farklılığın sebeplerini merak etmişler ve insanları
özelliklerine göre sınıflandırmaya çalışmışlardır. İşte üzerine onlarca farklı
kuramın bulunduğu kişilik kavramı bu şekilde çok eski dönemlerden beri merak
konusu olmuştur. Ben kişiliğin tanımı ile başlamak istiyorum.
Aslında kişiliğin
üzerinde uzlaşılan tek bir tanımı olmamasına rağmen literatürde bazı tanımlar
mevcuttur. Kişilik, bireyin kendisinden kaynaklanan tutarlı davranış kalıpları
ve kişilik içi süreçler olarak tanımlanabilir. Başka bir tanımsa şu şekildedir;
bireyi diğerlerinden ayıran, bireye özgü, tutarlı ve yapılaşmış özellikler
bütünüdür. Bir başka tanımı; farklı durumlar ve zamanlarda bireyin ayırt edici
davranış düzenlerini etkileyen, karmaşık psikolojik nitelikler bütünüdür.
Buradaki 3 tanımda
da bazı kavramlar ön plana çıkmaktadır. Örneğin kişiliğin tutarlı bir yapı
olması gerekir. Çünkü tutarlı davranış kalıplarının durum ya da zaman fark
etmeksizin gözlemlenebilmesi gerekir. Bunun yanında kişilik dediğimizi yapının
bireyi diğerlerinden ayırt edici olması gerekir, bireyin tutarlı davranış
örüntüleri kendisine özgüdür. Aslında bu noktadan bakıldığında onlarca farklı
kişilik kuramı olması gayet normaldir. Çünkü insan doğası oldukça komplike bir
mefhumdur.
Bugün en çok bilinen
kişilik kuramları psikanalitik, biyolojik, bilişsel, davranışsal ve insancıl
yaklaşımlardır. Bu yaklaşımlar da kendi içlerinde oldukça farklı görüşteki
kuramcıları barındırırlar. Ancak kişilik türlerine ait teoriler bu kadar yeni
değildir. Aslında özellikle Antik dönemde felsefenin sorgulama özelliği ile
birlikte insan doğası üzerine de görüşler ortaya konmuştur.
Ünlü Yunan tıp
hekimi Hipokrat milattan önce yaklaşık 5.yüzyılda bedende dört temel salgı
olduğunu ve bu salgıların bizim duygu ve davranışlarımız üzerinde oldukça
etkili olduğunu öne sürmüştür. Ancak asıl sınıflandırma yine Yunanlı hekim
Galen (Bergamalı Galen) kişinin bedeninde hangi salgı baskınsa kişiliğinin buna
göre belirlendiğini ileri sürmüştür. Galen’e göre 4 temel davranış farklılığı
mevcuttur: iyimser, sakin, sinirli ve melankolik. Eğer bir kişide kan baskınsa
mizacının neşeli, hareketli; balgam baskınsa sakin, ilgisiz; kara safra
baskınsa melankolik; iltihap mevcutsa sinirli, telaşlıdır. Bu teori ilklerden
olması sebebiyle uzun süre geçerliliğini korumuştur. Ancak biz bugün bu
sınıflandırmanın oldukça basit ve temel düzeyde olduğunu biliyoruz.
İnsan doğasının
oldukça komplike olduğunu söylemiştim. Bu yüzden kişilikle ilgili tek kuram
kitabı ya da araştırma okumadan insan sarrafıyımdır diyen kişilere itibar
edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. İnsan beyni bilinen evrenin en karmaşık
yapısıdır haliyle kişilik de beyinden ayrı düşünülemeyeceği için bu konuda daha
çok araştırmalar yapılacak, çok teori ortaya atılacak gibi duruyor.
Kaynakça
Burger J.M. (2016) Kişilik.
İnan Deniz Erguvan Sarıoğlu (Çev.) İstanbul: Kaknüs
İnanç, B.Y. , Yerlikaya, E.E.(2014) Kişilik Kuramları. Ankara:Pegem
Gerrig, R.J, Zimbardo P.G. (2016) Psikolojiye Giriş Psikoloji ve Yaşam. Gamze Sart (Çev.Edt.)
Ankara: Nobel
Fordham, F. (2001) Jung
Psikolojisinin Ana Hatları. Aslan Yalçıner (Çev.) İstanbul: Say
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder